Verimli Ders Çalışma Teknikleri
Bu ay içerisinde bütün sınıflarda verimli ders çalışma teknikleri konulu sunumlar yapılıp, öğrenciler bu konuda bilgilendirilmiştir. Siz değerli velilerimizin de kısaca bilgi sahibi olması için bu konuda bir broşür paylaşılmıştır.
Anne, baba ve öğretmenlerin öğrenciden genel beklentisi, onların “derslerine çok çalışıp, başarılı olmaları” yönündedir. Beklenti böyle olunca başarısızlığın nedeni, “yeterince ders çalışmamak” olarak görülmekte ve öğrenciden sürekli daha çok çalışması istenmektedir. Oysa gerekli olan “Bilinçsizce çok çalışmak” değil; verimli ders çalışma yollarından yararlanarak etkili çalışmaktır.
Kıymetli anne babalar, çocukların hayatında önemli bir dönüm noktası olan bu tarz merkezi sınavlarda çocuğun kaygı seviyesi artmaktadır. “Ya olmazsa, ya yapamazsam, çok iyi olmadığım yerlerden soru gelirse..” gibi endişeleri zaten fazlaca olmaktadır. Anne baba ve öğretmenleri olarak ilk önceliğimiz psikolojik olarak onlara destek olmak, gerek sözlerimiz ve gerek davranışlarımızla üzerlerinde fazla baskı oluşturmadan yanlarında olduğumuzu hissettirmektir. Kaygı seviyesinin çok düşük olması da istediğimiz bir şey değildir, çünkü hiçbir kaygısı yoksa sınavı umursamıyor, dikkate almıyor demektir. Bize düşen sonucu ne olursa olsun onların yanında olacağımızı söylemek ve ders çalışmalarını desteklemektedir. Sonuç odaklı düşünüp sürekli başarı ve başarısızlığı ile yargılıyorsak ders çalışmaya karşı olumsuz tutum geliştiririz. Asıl önemli olan ders çalışmasını desteklemek, olumsuz sonuçlarda eksiklerini öğrenip o konuların üzerine daha fazla çalışması için yönlendirmek ve eksikleri gidererek diğer sınav sonuçlarıyla karşılaştırmaktır.
Sevgili veliler çocuklarınızı arkadaşlarıyla veya başka çocuklarla kıyaslama yoluna gitmeyin.
Bu durum çocuklarda olumsuz duygulardan, öfkeden ve başarısızlık hissinden başka bir sonuç doğurmaz. Her çocuk biriciktir, her çocuğun aile yaşantısı anne babası farklıdır, her çocuğun kişilik özelliği farklıdır. Beş parmağın beşini aynı düzeye getirmeye çalışırsanız kırarsınız. Bir balığı uçamıyor diye yargılayamıyorsak eğer bir çocuğu da bütün derslerde başarılı olamıyor diye yargılayamayız. Çocuğunuzu başkalarıyla değil kendisiyle kıyaslayın. “Önceki denemede şu kadar yanlışın vardı bu denemede daha az yanlışın çıkmış demek ki ilerleme kaydediyorsun.” “Önceki sınavda bu ve bu konuların sorularını doğru yapmışsın ama burada yanlış yapmışsın demek ki bu konuları tekrar etmen gerekiyor.” Gibi yargılamaktan çok yönlendirici konuşmalar yapmanız hem olumsuz duygulara hem de aranızda iletişim problemlerine yol açmaz.
Okul Psikolojik Danışmanı ve Rehber Öğretmeni
Zeynep DARI
